"2022 Afrika Uluslar Kupası": Senegal'in şampiyonluğu, Mısır'ın ve Kamerun'un performansları, turnuvanın dikkat çekenleri
Afrika, yer altı kaynakları ve toprak yapısı itibariyle Avrupa toplumlarının dikkatini yüzyıllar boyu çekmiş bir kıta. Dekolonizasyon sonrasında varlığını rejenere etme sürecinin içinde bulunan Afrika için, spor branşları dünyanın geri kalanıyla etkileşim konusunda önemli yer tutuyor. Nüfusunun %50'si 19 yaş ve altında olan Afrika toplumları, bu genç nüfusunun da etkisiyle, özellikle bireysel sporların büyük çoğunluğunda hatrı sayılır bir yere sahip. Futbolda da, Avrupa'nın büyük liglerine gönderdikleri lejyoner sporcular ve sömürge devletlerin takımlarında bulunan Afrika kökenli sporculardan bahsedebiliriz. Zira ilk yıllarında toplumun burjuva kesimlerinin etkileşim içine girebildikleri bu Avrupa sporu, sömürgeci devletler aracılığıyla girdiği Afrika'da, sporun çehresini değiştirecek konuma geldi. Samuel Eto'o, Didier Drogba, George Weah, Okocha ve Toure kardeşler gibi futbolun en önemli figürleri, futbolu bırakmalarının ardından ülkelerinde federasyon başkanları, antrenörler ve hatta cumhurbaşkanı dahi oldular. Kıta futbolunun bağlı olduğu CAF'ın ilk kez 1957'de düzenlediği Afrika Uluslar Kupası'nın 33.'sü, bu sene Kamerun'da düzenlendi. Senegal'in ilk kez kupanın sahibi olduğu turnuvanın tarihini ve bu seneki turnuvanın dikkat çekenlerini konuşacağız.
Bu sene 33.'sü düzenlenen turnuvanın geçmişi oldukça ilginç. 1957'deki ilk turnuva, yalnızca 3 ülkenin katılımı ile düzenlenmiş. Dönemin CAF üyesi üç ekip, Mısır, Sudan ve Etiyopya'ya ek, Güney Afrika'da bu turnuvaya katılacaktı ancak ırk ayrımcılığı gerekçesi ile katılamadı. Turnuva, her bir organizasyonla birlikte artan katılımcı sayısıyla 1998'de ilk kez 16 takımla düzenlendi ve bu artışın devamında turnuvaya katılım için ön eleme organize edilmek zorunda kalındı. Günümüzde tüm Afrika ülkeleri bu organizasyonun içinde. Turnuvanın en çok şampiyon olan ülkesi, 7 şampiyonlukla Mısır. Turnuvaların 15'inde ilk 4 takım içerisinde yer aldı Mısır ve bu bakımdan turnuva tarihinin en başarılı ülkesi de onlar. Kamerun, Gana ve Nijerya'nın Mısır'ı takip ettiği bir tablo var bu turnuvanın başarılı ekipleri arasında. Son birkaç turnuvanın başarılı ekipleri ise; 2019'u şampiyonlukla tamamlayan Cezayir, aynı senenin ikincisi ve bu senenin şampiyonu Senegal, 2017'nin şampiyonu Kamerun ve son 10 yıl içerisinde futbolunda bir transformasyon yaşayan 2015 şampiyonu Fildişi Sahilleri gibi örneklerle açıklayabiliriz.
2021'de düzenlenmesi planlanan turnuva, Covid-19 şartları dolayısıyla 2022'nin 9 Ocak'ına ertelendi. Kamerun'daki turnuvada pek çok iddialı bir konumda olacaktı, zira ev sahibi avantajına sahip Kamerun'un dışında, Aliou Cisse yönetiminde çok az mağlubiyeti ve iyi bir kadro matematiği olan Senegal, Mohamed Salah gibi oyunun seyrini tümden değiştirecek bir bireysel yeteneğe sahip Mısır ve turnuvanın yerleşik takımları Nijerya, Gana, Fildişi Sahili ve Cezayir de turnuvada yer alıyordu. Turnuva reyting değeri açısından çok kıymetliydi, çünkü Avrupa'nın büyük takımlarında oynayan Afrikalı oyuncular turnuvada yer alacaktı. Özellikle Mohamed Salah'la Sadio Mane'nin rekabeti, hayli ilgi çekici bir konum alıyor.
Turnuva öncesinde, bu gibi parametrelere dayanarak rekabetçi bir turnuva beklentileri içerisinde olmak gayet normaldi. Turnuvanın ilerleyen döneminde de futbolseverlerin dikkatini çekecek şeyler yaşandı. Gana ve Cezayir'in henüz gruplarda elenmesi, Vincent Aboubakar ve Toko Ekambi'nin ön planında bulunduğu ev sahibi Kamerun'un performansı bunlardan birkaçı. Turnuvanın finalisti Mısır'a bir parantez açmak gerekirse, kendilerinin finale hiç kolay bir yoldan gelmediklerini söylemek gerekiyor. Grupların ardından sırasıyla Fildişi Sahili, Fas ve Kamerun'u eleyerek ve bunu uzun süren, zor maçlar sonucunda yaparak finale geldiler. Mısır takımının, Mohamed Salah'ın aldığı sorumluluk dışında, genel hatlarıyla iyi bir takım görünümünde olduklarını düşünüyorum. Fildişi Sahilleri ve Kamerun maçlarında oyunun defansif yönünü iyi oynayan ve oyunu belli bir seviyede tutan takımın kalecileri El-Shenawy ve Gabaski'nin de becerileri kendileri için turnuvanın seyrine çok etki etti. Öte yandan şampiyon Senegal için çok özel bir turnuvaydı. 2019 yılında ikinci kez finale kaldılar ve kupayı Cezayir'e kaptırdılar. Bu turnuvaya gelirken, çok iyi bir kadro dinamiği ile geldikleri aşikâr. Edouard Mendy, Kalidou Koulibaly, Abdou Diallo, Ismaila Sarr gibi bireysel yetenekler, Sadio Mane sihirbazının önderliğinde turnuvaya katıldılar. Turnuvanın şüphesiz en kuvvetli takımı olan Senegal'le ilgili söylenebilecek bir diğer şey, finale giden yolu zorlanmadan gitmelerine sebep olan kura şansı. Gine, Malavi ve Zimbabwe'den oluşan B Grubu'ndan çıktıktan sonra, Yeşil Burun Adaları, Ekvator Ginesi ve Burkina Faso gibi rakipleri de onlara direnç gösteremedi. Hal böyleyken, Aliou Cisse'nin öğrencileri biraz bu şanslarını da kullanarak, Mısır gibi turnuvanın büyük çoğunluğunu 120 dakikalık maçlarla geçirmiş, yorgun bir rakibi karşısında penaltılarda kupaya uzandı.
Turnuvayla ilgili dikkat çeken şeylerden ilki, Mısır'da olduğu gibi, turnuvanın tümünde kalecilerin performansları oldu. Finalistlerin kalecileri El-Shenawy, Gabaski ve Edouard Mendy dışında, Sierra Leone'nin ve Gambiya'nın genç kalecileri Mohamed Kamara ile Boubacarr Gaye de iyi performans sergilediler. Ancak Gabaski'nin final başta olmak üzere sergilediği performans, El-Shenawy'nin sakatlığının ardından formayı devralan kalecinin kalitesini gözler önüne serdi. Finalistler kadar dikkat çeken bir diğer takımsa ev sahibi Kamerun oldu benim nezdimde. Grubunda bir diğer yarı finalist Burkina Faso'yla birlikte Yeşil Burun Adaları ve Etiyopya'ya da üstünlük sağladılar. Sonraki turlarda kalecisi dahi olmayan Komorlar'la ve turnuvanın vasat ekiplerinden Gambiya ile eşleşmeleri şansına rağmen, Mısır karşısında gösterdikleri performans takdire şayan. Vincent Aboubakar'ın skor yükünü üstlendiği ve turnuva gol kralı olduğu takım, iki finalistle birlikte turnuva için hatırlanacak ekiplerden.
Son olarak Afrika futbolunun gelişimi ile ilgili konuşmak gerekiyor. Bireysel yetenek havuzu günden güne genişleyen Afrika'da, en önemli eksik teknik altyapı. Aliou Cisse gibi ekstra kadro mühendisliği performansları dışında, Afrika'da oynanan oyunun geneli durağan ve skordan uzaktı. Bu denli bireysel yetenek havuzu geniş bir kıtada teknik altyapı kurmak futbolun gelişimini çok olumlu etkileyecektir. Bu altyapı sağlandığında Dünya kupalarında Afrika takımları izlemek daha keyifli olacaktır. Umarız ki 2010 Dünya Kupası'ndaki Gana takımı gibi takımlar, teknik altyapı ile birleşip daha çok artarlar ve daha keyifli Afrika takımları izleriz.