Ana içeriğe atla

"Çok İyi Bir İkinci Adamın, Birinci Adamlık Hikayesi": Francesco Farioli'nin Kariyeri ve Alanyaspor

Francesco Farioli'nin son bir senede Türk futbolunda edindiği profil hepimizin takdiri. Alanyaspor'daki ikinci adamlık döneminde Çağdaş Atan'ın ekibindeki aldığı rol ve ardından Karagümrük takımının oyun çehresine ettiği etki... Tüm bunların zaten futbolseverlerin takdirinde olduğunu düşünüyordum ancak bu genç İtalyan adam, Alanyaspor'da bu sefer birinci adam olarak çıktığı maceranın henüz başında beni kendisinin futbol görüşüne duyduğum saygıdan emin hale getirdi. Bu oldukça riskli ve farklı senaryolara açık oyun anlayışındaki ısrarı, üstüne üstlük bu ısrarın altını doldurması takdire şayan. Hatayspor'u 6-0 mağlup ettiği maçın ardından kendisinin antrenörlük hikayesine derinlemesine bir değerlendirme yapmam gerektiğini hissettiren Farioli'nin Galatasaray karşısında vereceği önemli sınavın arefesinde, kendisinin oyun anlayışı ve antrenörlük kariyerine göz atacağız. 

İtalyan teknik adamın antrenörlük hayatının erken başlamasının nedeni, pek çok genç teknik direktörün aksine futbola engel teşkil eden bir sakatlıktan ötürü olmamış. Farioli, kariyeri için bu yolun daha doğru olacağına bizzat kendisi kanaat getirmiş. Ardından futbolu kaleci yönünde çalışmalar yapmayı tercih ederek bir kaleci antrenörü olmuş. Amatör düzeyde çalıştığı pek çok kalecinin ardından Fortis Juventus ve Lucchese gibi İtalya'nın alt lig takımlarında aynı görevde yer aldı. 2015 yılındaysa, Katar'ın Amerikan menşeili futbol akademisi ASPIRE Akademi'de 2 sene görev almak için ülkesinden ilk defa ayrıldı. Burada günümüzün Real Socidad sportif direktörü Roberto Olabe ve Xavi'nin Barcelona'daki yardımcı antrenörü Óscar Hernandez gibi isimlerle, profesyonel bir yapının içerisinde çalıştı Farioli. Hem Katar U17'nin idari sorumluluk görevini üstlendi, hem de akademinin kaleci antrenörlüğünü yaptı. Henüz 26 yaşındayken üstlendiği bu görev, kendisinin İtalya'da bilinir bir antrenör olmasında önemli rol oynadı.

Bu noktada Roberto De Zerbi ismi, Farioli'nin kariyeri için büyük bir öneme sahip. Roberto De Zerbi, Milan altyapısından çıkmış ve Napoli gibi kulüplerde yer almış yerel düzeyde hatrı sayılır bir futbolcuydu. Antrenörlük kariyerine Foggia'yla Coppa Italia Lega Pro zaferi ve Serie C play-off finali başarıyla başlayan De Zerbi, burada geçirdiği dönemin ardından Palermo ve Benevento'daki kısa iki dönemiyle Serie A'da dikkat çekti. Özellikle Benevento'da Serie B'ye düşmesine rağmen pozisyon odaklı oyun anlayışı ve transfer stratejisi onu Sassuolo'ya götürüyordu. İşte bu Benevento döneminin henüz başındayken, Katar'daki görevi sona eren 28 yaşındaki Farioli'yi teknik ekibine dahil etti De Zerbi. Francesco Farioli'nin hayali İtalya Serie A'da çalışmaktı ve bu teklif kendisi için biçilmiş kaftandı. Kaleci antrenörlüğü becerilerini entegre edebileceği, topa sahip olmaya ve doğru pozisyon almaya dayalı modernist bir oyun anlayışının içerisinde bulunacaktı. Nitekim kendisinin De Zerbi'ye, De Zerbi'nin ona katacakları olacaktı ikilinin ilerleyen macerasında. 2017-2018 sezonunu Benevento'da tatsız bir şekilde düşerek tamamlasalar da, bahsettiğim gibi De Zerbi, Emiliyan ekibi Sassuolo'nun dikkatini çekecekti. Bu mütevazı ekiple başarılı olan De Zerbi'nin himayesinde Kaleci antrenörlüğüyle ilgili sahip olduğu temeli, iyiden iyiye all-around bir antrenörlük becerisine dönüştüren Francesco Farioli'nin 2 yıllık Sassuolo deneyiminin ardından gideceği durağı kendisi de beklemiyordu belki de.

Çağdaş Atan, 2020/2021 sezonunun başında Alanyaspor'da göreve geldiğinde, bir oyun anlayışı inşaa etmek istiyordu ve bunun için oyun aklına sahip, yabancı bir antrenörle çalışmayı planlamıştı. Ve şans o ki, 2018/2019 sezonunu Sassuolo'da geçirmiş olan Merih Demiral, Alanyaspor başkanı Hasan Çavuşoğlu'na, Francesco Farioli ismini önermişti. Anlaşılmasının ardından Farioli, ilk defa kaleci antrenörünün dışında bir görev alarak, yardımcı antrenörlük görevini üstlendi. Alanyaspor'un Çağdaş Atan yönetiminde iyi bir performans sergilediği süreçte, kaleden başlanarak oyunun kurgulanması hususunda önemli rol oynayan Francesco Farioli, Alanyaspor'un bu dönemde sergilediği pozitif oyunu oldukça etkiledi. Avrupa'ya gitme yolunda hazırlanan Alanyaspor'da görevini sürdürürken bu beklenmedik Türkiye hikayesini daha da renklileştirecek bir teklif geldi Farioli'ye. İlk defa birinci adam olacağı bir Fatih Karagümrük görevi. İtalyan futbolcuların ağırlıkta olduğu bir kulüptü Fatih Karagümrük, şu anda da olduğu gibi ve kağıt üzerinde Süleyman Hurma'nın bu kararı mantıklıydı. Avrupa'nın profesyonelliği yüksek oyuncularından oluşan bir takıma, onlarla aynı dili konuşan genç ve başarılı bir teknik direktör liderlik edecekti. Ancak Francesco Farioli'nin kulübe katacakları bununla sınırlı olmadı. Topa sahip olma, geçiş oyununda kullanılan pas istatistiği gibi Francesco Farioli'nin De Zerbi ile İtalya macerasında inşaa ettiği oyun anlayışıyla paralel anlam ifade eden istatistiklerde ligde zirveye oynayan bir ekip yaratılmıştı. 

Ancak değerlendirilmesi gereken önemli bir şey var. Francesco Farioli'nin oyunu oldukça riskli ve bahsettiğim üzere pek çok senaryoya gebe bir oyun. 3-4 maç boyunca bol gol üreten, saha içerisinde dominasyon elde eden bir takım, bireysel hataların çok olduğu bir maçta, birden kalesinde 4-5 gol görebiliyordu. Zira, kaleden topla çıkmayı hedefleyen bir set oyununa sahipti Farioli. Bu da setlerdeki en ufak bir kırılmayla, rakibin ceza sahasında kaleciyle birebir kalmasına işaretti. Farioli'nin Karagümrük'te geçirdiği 9 ayın sonlanmasındaki en temel sebep de belki de buydu. Ancak bu genç hocaya, bu görevin hemen ardından halen güvenilmesinin sebebi de, istikrarlı ve gelecek vaat eden oyun anlayışıydı. Zaman ve emek gerektirdiği aşikar, ancak doğru bir kurguyla çok büyük bir başarıyı getirebileceğini anlayabiliyoruz. Nitekim Alanyaspor'da birinci adam olarak görev yaptığı ilk 3 maçta, Başakşehir'den 1 puan aldı, form grafiği yükselişte olan Giresunspor'u 3-1'le geçti ve ligin önemli ekiplerinden Hatayspor'u sürkülase ederek 6-0'la geçti. Bu 3 haftalık süreçte amaçladığı oyunu Alanyaspor'a geçirebilmiş duruyor, ancak kendisinin ve Alanyaspor'un gidecek çok yolu var. Umalım ki Farioli gibi, bu ülkeye bir fikirle gelen yabancı antrenör sayısı artar ve bu durum Süper Lig'in kalitesini yükseltir.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Vincenzo Montella Mucizesi

Milli takım teknik direktörlüğü koltuğu, futbolun her döneminde o koltukta oturan kişi için ağırlık teşkil eden bir koltuk olmuştur. Bir bayrağı temsilen o koltukta bulunmanızla başlayan süreç, kulüp takımı görevinin görev kapsamından bağımsız pek çok zorluğu beraberinde barındırır. Milli takım görevi, Dünya futbolunda geçmişten beri tecrübesi yeterli ve insani becerileri gelişmiş, kulüp takımlarındaki özgeçmişi geçerli kişilere verilirdi. Kulüp takımları bazında beklentilerini yerine getirmiş, amiyane tabirle bu bağlamda kramponlarını asmış isimler Milli takımlar dünyasına giriş yapar, bu görevi kendileri için yeni bir meydan okuma olarak görürlerdi. Bu meydan okumanın, bu görevin ağırlığıyla eşleştiği temel nokta, kendini kanıtlamış isimlerin bir ülke futbolu yönetilirken bu ağırlığı daha kolay süspanse edebilecek isimler olmalarıydı. Zira kadroya dahil edilecek isimlerden tutun, ortaya konulacak oyun fikri, alınan sonuçlar ve bunun benzeri pek çok husus hem bulunulan ülk...

Fransa 1984: Platini'nin Turnuvası

Fransa Milli Takımı, son 20 yılın en başarılı ve istikrarlı takımlarından belki de ilki... Son yıllarda yaptıkları atılımlarla Dünya Futboluna sayısız genç futbolcuyu kazandırarak, futbolcu yetiştiriciliğindeki önder futbol ülkesi olmayı başaran Fransa, özellikle modern futbolu ihtiyacı olan atletizmi, oyun görüşü ve oyun aklı ile birleştiren oyun anlayışına uygun futbolcular yetiştirdiler, bu sayede de üst üste turnuva başarıları elde ettiler. 1998 Dünya Kupası ile başlayan 26 yıllık süre içerisinde, girdikleri 14 turnuvada 2 Dünya Kupası ve 1 Avrupa şampiyonluğu yaşadılar. Bunun dışında 2 Dünya Kupası finaline ve 1 Avrupa Şampiyonası finaline de adını yazdıran Fransa, bu süreçte Zinedine Zidane, Thierry Henry, Marcel Desailly, Franck Ribery, Karim Benzema, Didier Deschamps, Patrick Vieira, Antoine Griezzman gibi oyuncuların dışında, son jenerasyonun lider oyuncuları Kylian Mbappe, Aurelien Tchouameni, Eduard Camavinga gibi oyuncuları da Dünya futboluna kazandırdılar. Çok ...

"Bir Kupa Hocası": Simone Inzaghi

Dünya futbol tarihinde bazı teknik adamlar ucu kupaya giden turnuva yollarını diğerlerinden iyi yürürler. Bu teknik adamların kilit özelliklerini reaksiyon becerisi ve soğukkanlılık olarak nitelemek mümkündür. Özellikle çift ayaklı elemelerde 90 dakika üzerine kurgulanan plan kadar, 180 dakikalık yapılan bir program da takımı başarıya götürebilir. Özellikle elinizde beklentilerin nispeten düşük olduğu kulüpler olduğunda, eşleşmeleri kazanmaya dair pragmatik ve akılcı çözümler sizi başarıya götürüyor. Bunun en önemli örneklerinden biri de, bu sezon Şampiyonlar Ligi finaline uzanan Inter. En son 2010/11 sezonunda Son 16 turunun ötesini gören Inter, geçtiğimiz 12 sezona bir de UEFA Avrupa Ligi finali sığdırmış olsa da, 2009/10 sezonunda Mourinho önderliğinde yaşadıkları peri masalını tekrarlama noktasında yetersiz kalmışlardı. 2018 ve 2021 yılları arasındaki o üç sezonda değil Kupa 1'de ilerleme kaydetmek, gruptan çıkmayı bile başaramamışlardı. 2021 yılında Antonio Conte...