Transfer döneminin son haftasına girdik. Avrupa'nın transferi bizden bir hafta önce kapattığını da hesaba katarsak, Avrupa'dan transfer edilmek istenen bir futbolcuyla anlaşırken pek çok şartın bir araya gelmesi söz konusu. Özellikle kulübünün birinci alternatifi ya da hamle oyuncusu konumundaki oyuncuları transfer etmek, görüşmelerine önce başlanmış ve planlaması yapılmış bir transfer olmadığı takdirde oldukça zor. Böyle bir durumda, bu süreç transfer pazarına sunulmuş, gözden çıkarılmış ve üst segment Avrupa takımları tarafından rağbet görmemiş futbolcuların ülkemize gelişini işaret ediyor. Gedson Fernandes transferi de menajerin ve oyuncunun kulüple bağlantısının yarattığı karmaşa bakımından oldukça uzun süredir rafta olan bir görüşmenin sonucunda yaşandı. Uzun süre Galatasaray'ın radarında kalmış olan Gedson Fernandes, Transfermarkt'a göre sezonun kalanını Benfica'dan kiralık biçimde Çaykur Rizespor'da geçirecek ve 1 Temmuz 2022 itibariyle bonservisi Beşiktaş'ta olacak. Bu transferin perde arkasını ve oyuncunun profilini göz önünde bulundurarak genel tabloyu değerlendireceğiz.
Gedson Fernandes, 1999 doğumlu bir merkez orta saha oyuncusu. Profesyonel kariyerine, altyapı eğitimini aldığı Benfica'da başladı. Kariyerinde ilk maçına 2018 yılında Şampiyonlar Ligi ön eleme turlarında Fenerbahçe karşısında çıktı ve profesyonel kariyerindeki ilk golünü o eşleşmenin ikinci maçında Fenerbahçe karşısında buldu. İlerleyen sezonda Rui Vitória tarafından 28'i ilk 11, 45 maçta forma şansına lâyık görüldü ve özellikle Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi'nde sergilediği performansla adını duyar olduk. Şampiyonlar Ligi gruplarında Bayern Münih karşısında Allianz Arena'da oynadığı 45 dakika bile kendisinin potansiyeli konusunda Avrupa kulüplerinin dikkatini çekti. Portekizli oyuncunun Avrupa'da tam anlamıyla göz önüne gelmesi ise Jose Mourinho'nun kendisini 2020 kış transfer döneminde yüksek bir opsiyon bedeliyle birlikte Tottenham'a kiralaması sonucunda oldu. Sahip olduğu dinamizm ve topu 3. bölgeye taşıma becerisi ile dikkat çeken bir oyuncuydu ve 50 Milyon €'luk bir opsiyona sahip olması bakımından Premier Lig için oldukça dikkat çekici bir malzemeydi. Ancak bu becerilerini Tottenham'da sergileyeceği düşünenleri yanıltarak burada geçirdiği 12 ayda tek bir Premier Lig maçına ilk 11'de başlama şansı elde edemedi. 2020/21 sezonunda ise yalnızca 2 kupa maçında forma şansı bulabildi. 2021'nin ocak ayında tam da böyle bir oyuncu tipine ihtiyaç duyan Fatih Terim, yönetimden kendisi ile anlaşılmasını istedi. Dönemin Benfica sportif direktörü, günümüzün başkanı Rui Costa ile yakın bağlantısı sayesinde bu transferin çözülmesinde büyük rol oynayan Fatih Terim'in de etkisiyle, Gedson Fernandes'in Galatasaray kiralık olarak forma giymesi üzerine anlaşıldı.
Galatasaray döneminin ilk zamanlarında oyun ritmini tam olarak bulamasa da saha içerisinde varlığı fark edilen bir oyuncuydu. Özellikle ekürisi Taylan'ın sergilediği defansif becerilerin de eklenmesiyle geçiş oyununu iyi oynayan, ikili mücadele kazanan bir Galatasaray orta sahası görmüştük sezonun ilerleyen bölümünde. Takibindeki süreçte Beşiktaş'la sonu averaj farkıyla biten bir şampiyonluk yarışına girildiğinde, Galatasaray için Gedson Fernandes'in saha içerisindeki varlığı oldukça fark edilir olmuştu. Son düzlükteki Denizlispor ve Beşiktaş maçları başta olmak üzere iyi bir performans veren Gedson Fernandes, Galatasaray'ın saha içerisinde ihtiyacı olan çözücü orta saha olmuştu.
2021/22 yaz transfer sezonunun başlamasından sonuna kadar Gedson Fernandes'in ismi zikredilir oldu Galatasaray için. Maç içerisinde temposu yüksek, kaliteli ve çözücü bir oyuncu olan Gedson Fernandes, Fatih Terim'in sisteminde oldukça tercih edilebilir bir oyuncuydu ve bir kiralık anlaşması isteniyordu. Ancak bu anlaşma sağlanamadı. Yerine transfer edilen ve kurulan orta saha tandemi Cicaldau, Berkan ve Taylan'dan oluşuyordu, ancak ligin ilk yarısını geçtiğimiz süreçte birkaç özel maç dışında bu isimlerden oluşan orta saha tandeminden beklenilen verim alınamadı. Berkan ve Taylan'ın normalde ait oldukları bölgede oynamamaları, Taylan'ın ekstra formsuzluğu gibi etkenler eklendiğinde Galatasaray orta sahası çatlak, rakipler tarafında kolay bir şekilde ekarte edilebilir ve 1. bölgede rakiple birebir kalmak zorunda bırakabilir konuma geldi. Özellikle Taylan'ın formsuzluğu ve tüm bu diğer etkenler birleşince, orta saha gibi birbirinden bağımsız değerlendirmeye müsait olmayan bir iskelet derinden yara aldı, hatta Cicaldau sahip olduğu ofansif becerileri gösterme konusunda zayıflamak durumunda kaldı. Gedson Fernandes, tam bu durumda duyulan dinamik 8 numara ihtiyacına cevaben tekrar gündeme geldi. Buna Gedson Fernandes'in Benfica yönetimini Galatasaray'a gitme isteği ile sıkıştırması da eklenince gündemin ve onların Portekizliye dönmesi işten değildi. Görüşüldü ya da görüşülmedi, gündeme getirildi ya da getirilmedi tüm bu süreç taraftarı bir beklenti içerisine soktu. Zaten yeterliliği sorgulanan bir yönetim söz konusuyken, böyle bir transferin çözülememesi ihtimali taraftardan çıkan sesi arttırdı.
Nitekim taraftar tarafından Galatasaray için olumsuz olarak nitelendirilen son yaşandı. Gedson Fernandes Beşiktaş ile anlaştı ve sezon sonuna kadar Çaykur Rizespor'da kiralık geçireceği bir sözleşmeye imza attı. Bu noktada değerlendirilmesi gereken şey birkaç pürüz dışında bu anlaşmanın Beşiktaş lehinden çok makûl olması. Gedson Fernandes sahip olduğu donanımlar bakımından, doğru kurgulandığı takdirde pek çok senaryoya uyan bir oyuncu profili ve benim nezdimde kendisi ile ilgili tek temel problemin maç eksikliği olması. Bu durum Çaykur Rizespor gibi düşme hattında yer alan bir takımda ana çözücü rolüyle yer alması ile birlikte çözülüyor, buna ek kendisi planın ana aktörlerinden olacağı bir ekipte yer alarak özgüven yenilemesi kazanacak. Sözleşme detaylarına göz atıldığında dikkatimi çeken şey, şayet doğruysa 6M€ + %50 sonraki satıştan pay içeren sözleşmenin sonraki satıştan Benfica'ya verilecek payının yüksek olması. Bunun dışında Beşiktaş oldukça iyi bir oyuncu profiline sahip, genç bir oyuncuyu makûl bir anlaşmayla bağladı. Galatasaray için değerlendirilmesi gereken şey, transfer edilen oyuncudan çok ekibin sergilediği süreç yönetimi olacaktır. Zira Gedson'un transfer edilmesi bu denli çökük altında olan bir orta sahaya, maç ritmi olmayan bir oyuncuyu dahil etmek olacaktı ve oyuncunun geçen sene gelişinin başında yaşadığı ritimsizlik meydana gelecekti. Domenec Torrent'in sistemine uygunluğunu da sorgulayınca, tercih edilen Erick Pulgar transferi daha iyi bir orta saha kurgusuna işaret. Ancak bu uzun vadeli plandan yoksunluk, tüm yapılan hamlelerin son sürece yığılması gibi şeyler eklendiğinde, Galatasaray doğru bir planlama üzere ilerlemiyor gibi duruyor.