Fenerbahçe'nin mevcut sezonu için hedefinden uzaklaştıklarını ve İsmail Kartal yönetiminde yaşanan taktiksel değişime uyum sağlanmadığını söylemek mümkün. Birbiri ardına kupada ve Avrupa'da vedaların yaşandığı son 1 ayın içerisinde ismini sıkça duymaya alıştığımız bir isimse, hem Fenerbahçe taraftarını hem de Türk futbolseverleri umutlandıran, okları Fenerbahçe'nin maçlarına döndüren yegâne şey oldu. Arda Güler... 2005 doğumlu, henüz bugün 17 yaşına ayak basan genç orta saha oyuncusunun Hatayspor ve Slavia Prag maçlarında gösterdiği performans, Türk futboluna dair umutları yenileyen güzel bir hadise olarak karşımıza çıktı. Arda Güler'in Fenerbahçe altyapısına kazandırılması ve Fenerbahçe A takımında gösterdiği performans üzerinden Türk futbolunun yeni jenerasyonu için bu ismin önemini konuşacağız.
Arda Güler ismini ilk kez sezonun başında Helsinki karşısında oynanan Avrupa eleme maçında yüksek sesle duyar olduk aslında. Vitor Pereira'nın, Muhammed Gümüşkaya ile beraber şans verdiği genç oyuncu, bu maçta objektiflerin dikkatini çekmesinin ardından, ligde son dakikalarda kazanılan Antalyaspor maçında Miha Zajc'ın attığı 1. golün de asistini yapmasıyla genç jenerasyon için önemli bir isim olduğunu bir şeyleri anlamak için somut performansın görünürlüğüne ihtiyaç duyan Türk futbol kamuoyuna kanıtladı. Neden böyle söylüyorum, çünkü Arda Güler ismi tüm bunlardan önce zaten uluslararası scouting platformlarında ve yetenek takibi yapan önemli spor dergilerinde hatrı sayılır bir yere sahipti. Bu yeteneğin Türk futbol kamuoyunda bu yeri edindiği Ağustos ayının ardından genellikle Fenerbahçe U17 ve U19 takımı tarafından tercih edilen ve Aralık ayında 4-0 kazanılan Çaykur Rizespor maçına değin süre verilmeyen Arda Güler, Şubat ayıyla beraber Fenerbahçe'nin kadrosunda yavaş yavaş yer bulmaya, süre bulmaya başladı. Slavia Prag karşısında oynanan Avrupa maçında bir asistle takımın skor üretimine katkı sağlayan Arda Güler, Hatayspor maçında ilk 11'de oynama fırsatını da tümüyle iyi bir performansla yerine getirince artık bulunduğu konuma, Fenerbahçe taraftarının sevgisine ve teveccühüne, futbolseverlerinse Fenerbahçe maçı izlemek için sebebine dönüştü.
Peki Arda Güler neden bu kadar beğenildi, neden bu kadar sevildi. Ben kendisinin kabiliyetini gösterme fırsatı bulduğu Hatayspor maçını izleme şansına erişmemle bunu cevabını çok daha net algılayabilir hale geldim. Arda Güler top tekniği yüksek, yeteneği ile Avrupa standartlarında bir orta saha/on numara oyuncusu. Sorumluluk almayı seven, pozisyon bilgisi inanılmaz yüksek - ki bunu kendisinin en iyi özelliği olarak nitelemek mümkün - işlendiği takdirde mevkisinin tüm donanımlarına sahip, tüm bu donanımların yanında ekstra özellikleriyle Avrupa'da önemli bir on numara olarak kariyeri, geleceği olabileceğine dair umudumun olduğu bir genç Arda Güler. Özellikle geriden oyun kurulumunda 1. bölgeye kadar inerek defans oyuncularına pas opsiyonu yaratma çabası, oyunu sıkı takibi ve topla gitme becerisi kendisini çok özel kılıyor. Topla ilişkisi çok yüksek olduğu aşikâr bir gerçek, bunun yanında doğru hamleleri yapan, hem pasla hem bilek hareketleriyle adam eksilten bir profile sahip. Henüz çok çok genç bir yaşta, reşit bile olmamış bir oyuncu olmasına rağmen tüm bu özellikleri ve oyun vizyonuyla 23+ yaş bandındaki, tecrübeli bir oyuncu gibi hareket etmesi de ne kadar işlenmeye açık, takip edilmesi gereken bir oyuncu olduğuna dair pek çok şey sunuyor bizlere. Benim saha içerisinde dikkatimi çeken tek eksikliği - eksiklik olarak nitelendirmek mümkünse - topla çalıma girerek kendini yıpratması. Evet bunu yapabiliyor, evet bu konuda oldukça iyi bir yeteneğe, donanıma sahip ancak genç yaşında, fizik gelişiminin tam ortasında bu denli çok ikili mücadeleye girmenin onu yıpratabileceğini düşünüyorum. İyi yaptığı pasörlük ve oyun vizyonu üzerine odaklanması kendi adına onu daha çekici kılacak olan, nispeten daha güvenli bir oyun anlayışı olacaktır.
Gelelim kendisinin nasıl keşfedildiğine, nasıl Fenerbahçe'ye kazandırıldığına. 2018 yılında Ali Koç yönetimi göreve geldiğinde altyapı scouting'i için yeni bir birim kuruldu ve başına Altınordu'da 5-6 yıl boyunca rakip analizi, Altınordu akademisinde altyapı ihtisasına sahip Serhat Pekmezci göreve getirildi. Geldiği dönemin ilk birkaç ayında atılan adımların içerisinde Gençlerbirliği altyapısında forma giyen Arda Güler de vardı ve o dönem Arda Güler dışında altyapıya kazandırılan Emir Ortakaya, Arda Okan Kurtulan, Güneş Güvençtürk gibi isimlerle birlikte günümüzün Fenerbahçe U19 takımının iskeleti oluşturuldu. Çeşitli altyapı takımlarında sırasıyla forma giyerek 2021'in Mart ayında başlatılan U19 Elit Gelişim Ligi'nde 10 gollük bir katkı veren Arda Güler ismi de bu yapının en önemli parçalarından birisiydi. Fenerbahçe altyapısının son döneminin işleyişinde önemli yere sahip olan Serhat Pekmezci, 2021'in Aralık ayında görevinde alındı.
Türkiye'de tabandan doğru adımlarla hareket edildiği, doğru organize edilmiş başarı örneklerine sık rastlamak güç. Arda Güler şüphesiz ki bir projenin ürünü ve önünde bu projeyi farklı noktalara taşıyacak yeteneğe sahip. Buradan çıkarılması gereken bir diğer mesaj, Arda Güler isminin ön plana çıkmasında bu denli pay sahibi olan isimlerin görev istikrarlarının olmamasının futbolun gelişiminde bir engel teşkil ettiği. Arkasında yatan sebep bilinmez ancak Altyapı scouting'i gibi futbolun gelişiminde çok önemli payı olan birimlerin çoğaltılması gerekirken azaltılmasının stratejik bir hata olduğu aşikâr. Arda Güler'in sergilediği başarılı performans için hepimiz mutluyuz, hepimiz umutluyuz ve bunun artmasını her Türk futbolsever gibi talep ediyoruz. Umarım ki Serhat Pekmezci gibi pek çok işinde uzman isim, yenilikçi yapılanmaların, gelişim birimlerinin başına geçer ve bu futbolumuz bir ışık, bir umut olur. Arda Güler'in 17. yaşını kutluyor ve başarı dolu nice yaşlar diliyorum.