Ana içeriğe atla

"Formula 1 Sezon Öncesi Değerlendirmeleri Derlemesi": Ferrari, Yunuslama Problemi, Orta Sıralar, Güncellemeler

Formula 1'e hasretimizin ardından nihayet Bahreyn'de bu güzel spora geri dönüyoruz. Spordaki kural rejenerasyonlarının takımlar arasındaki makası daraltacağına dönük fikirler, yeni bir şampiyonla sezonu açıyor olmamız gibi pek çok radikal faktör tabloya eklendiğinde, bu sezon sporu seven pek çok insan için heyecanla beklenen bir sezon. Grid'in en çok, spor tarihininse en çok şampiyon olan iki pilotundan biri olan Lewis Hamilton'un kendisinin de beklemediği mağlubiyet ve geçtiğimiz sezon stratejik savaşın galibi Red Bull ile pilotları Max Verstappen'in dışında sık sık çıkan spekülasyonlarda Ferrari'nin çıkışta olması sezon öncesi tahmin etmeyi hem güçleştirdi, hem de pek çok fikrin sporseverlerin beyninde dolaşmasına sebebiyet verdi. Ben de bugün çeşitli kaynaklardan duyduğum, gördüğüm fikirleri harmanlayarak bunun üzerine bir derlemede bulunuyorum.

Barselona'daki testlere gelmeden, bu yapılan kış testlerinin önemi üzerinde duralım. Takımların yeni tasarımlarını, bu tasarımların barındırdığı defektleri ve eksiklikleri, bunların yanı sıra pilotların içinde bulunacakları aracı tanımalarını barındıran bu testler sezon içerisinde gerçekliği değişeceği gibi, ilk yarışlar özelinde fikir edinmemize de sebebiyet veriyor. Gelelim 2022 testlerine. Tanıtılan araçları görücüye çıkması biz sporseverler için çok önemli bir olay. Araç "livery"lerinin gerçekten klas gözüktüğünü söylemek gerekiyor, istisnalar dışında genellikle araç liveryleri başarılı olmuşlar. Gözüme çarpan bir diğer detaysa araçların çeşitliliği. Mercedes'in tercih ettiği sofistike "sidepod" modelinin yaratıcıları dışında pek çok takımın mühendisleri, kural güncellemeleri ile birlikte tekdüzeleşeceği düşünülen araç modellerinin üzerine kendi imzalarını atmış, farklılıklarını yaratmışlar.

2022'deki testlerde en çok dikkat çeken şeylerden biri araçların birçoğunda yaşanan "porpoising" yani Türkçe karşılığı ile "yunuslama" problemi oldu. Peki tam anlamıyla nedir bu yunuslama problemi? Bunu net bir şekilde araçların düzlüklerde ulaştıkları belirli hızlarda araç süspansiyonlarının yukarı aşağı hareket etme reaksiyonu göstermesi. Yaptığım araştırma üzerinden yorumlayarak, bunun pek çok araç için çözülmesi gereken bir problem olduğu kanısına vardım. "Venturi kanalları" kullanarak yere basma kuvveti oluşturan Formula 1 araçları için bu ivedilikle çözülmesi gereken bir aerodinamik problem. Testlerde bu problemden en çok muzdarip olan takım Mercedes olurken, McLaren takımlar içinde bu durumdan en minimal biçimde etkilenen taraf oldu.

Takımlarda başta bahsettiğimiz gibi en çok dikkat çeken ekip Ferrari oldu. Kış testlerinin genelinde iddialı olduğu bilinen Ferrari, uzun yıllardır bu durumu sürdürüyor. Sporun en bilinen takımı Ferrari'nin bir süredir şampiyonluk yarışındaki iddiasını kaybederek orta segmentin hemen üstünde bulunduğunu biliyoruz ve bu sporu seven pek çok izleyici için Ferrari'nin bu iddialı hâli herkesi heyecanlandırdı. Testlerin en az sorun yaşayan takımı olan İtalyanlar, yaşadıkları porpoising sorununu araç tabanında yaptıkları değişikliklerle azalttılar. 

Onların hemen ardından Red Bull ve Mercedes'i konumlandırabiliriz. Red Bull geçtiğimiz sezonlarla paralel bir test performansı sergiledi. İddialı takım profiliyle son şampiyonun sezona hazır olduğunu söylemek gerekiyor, ancak rakipleri Mercedes için bunu söylemek tamamıyla mümkün değil. Testleri Ferrari ile Red Bull'un gerisinde tamamladılar ve porpoising'ten bahsettiğimiz kısımda Mercedes'in bundan en çok etkilenen takım olduğunu söyledik. Doğal favori başladıklarını ve Hamilton'un sürüş karakterinde bir şeylerin olumlu anlamda değişeceğini söylemek mümkün olsa da aracın güncelleme ihtiyacı bir kesinlik. Yine de pek çok sezonda - geri düştükleri sezonlar da dahil - yaptıkları güncellemelerle rakiplerinin başına bela olarak turbo-hybrid çağa damga vuran Alman takımının yapacakları da heyecana mahal verecektir. Yaptıkları yeni "sidepod"la rakiplerinin yürekleri hoplatan son markalar şampiyonu, sezona pek çok parametrenin huzurunda çıkıyor. Bunların dışında merak konusu olan bir diğer George Russell. Grid'in yetersiz ve alt segment takımlarından Williams'ta kendini gösterme fırsatını her bulduğunda bunu başaran İngiliz pilot tecrübeli Lewis Hamilton'a pek çok yarışta bela olabilir. Kendisinin sergileyeceği karakteri çok net kestiremesem de Hamilton gibi bir otorite karşısında edineceği bu fırsat önemli. Kendisini takip etmek değerli olacaktır.

McLaren Barselona'yı ortalamanın üstünde, hatta iyi geçirdiği düşünülen takımlardan. Minimal birtakım problemler dışında genellikle testleri iyi geçirdiler, ancak hem testlerin en az tur atan takımı oldular, hem de takımın pilotu Daniel Ricciardo'nun covid rahatsızlığı yaşaması takım için eksi yazan faktörler oldu. 

Orta sıralara geldiğimizde bizi bir temaşa bekliyor. Zira Haas ve Alfa Romeo'nun gelişiminin dışında, şahsi kanaatim olarak dile getirebileceğim bir AlphaTauri sürprizinden bahsedebiliriz. Gasly'nin genel performansının Red Bull'un ikinci takımında olmanın üzerinde olduğunu söylemek mümkün ve kendisini burada kalmak için ikna etmek önemli. Bu sebeple takıma sezon içinde önemli güncellemeler gelebileceğini düşünüyorum. Haas'a ve Alfa Romeo ikilisinden Haas ile başlıyor olursak, Haas'ın Barselona performansı gerçekten büyük bir sürpriz oldu. Ferrari motorlu Amerikan ekibi, bu dönemi hem sponsor anlaşmaları hem de 8., 7. takımlar bandına ulaşabilmek için önemsedi ve Magnussen'in 2. gün sürüşleri bunu kanıtlar nitelikteydi. Alfa Romeo'daysa hem güncellemeler hem de yenilenen pilot ikilisi heyecan yarattı. Yiğit Tezcan'ın sürekli ifade ettiği ve katıldığım fikir üzere Valtteri Bottas orta segment takımlar ile sürpriz yaratabilecek bir isim. Aston Martin'in motor güncellemelerinin başarılı olduğu, Alpine'in vasat bir Barselona geçirmelerine rağmen potada ve Alonso gibi kurt bir pilota sahip olduğu gerçeklerini göz önünde bulundurursak orta sıra gerçekten heyecana sahne olacak.

Formula 1 artık teknolojinin gelişmesiyle teknik detayların pilotajla kontrast hale geldiği bir spor. Ve bu gibi organizasyonların başlangıçları önem arz ediyor. Cem Bölükbaşı'yı da Formula 2'de izleyeceğimiz bu sezon gerçekten hepimiz için heyecan verici olacaktır. Formula 1 kültürünün ülkemizde arttığı bu günlerde sporun gelişimini önemsiyorum ve takip edeceğim. Umarız tüm faktörleri ile birlikte bize heyecan sunan bir sezon olur.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Vincenzo Montella Mucizesi

Milli takım teknik direktörlüğü koltuğu, futbolun her döneminde o koltukta oturan kişi için ağırlık teşkil eden bir koltuk olmuştur. Bir bayrağı temsilen o koltukta bulunmanızla başlayan süreç, kulüp takımı görevinin görev kapsamından bağımsız pek çok zorluğu beraberinde barındırır. Milli takım görevi, Dünya futbolunda geçmişten beri tecrübesi yeterli ve insani becerileri gelişmiş, kulüp takımlarındaki özgeçmişi geçerli kişilere verilirdi. Kulüp takımları bazında beklentilerini yerine getirmiş, amiyane tabirle bu bağlamda kramponlarını asmış isimler Milli takımlar dünyasına giriş yapar, bu görevi kendileri için yeni bir meydan okuma olarak görürlerdi. Bu meydan okumanın, bu görevin ağırlığıyla eşleştiği temel nokta, kendini kanıtlamış isimlerin bir ülke futbolu yönetilirken bu ağırlığı daha kolay süspanse edebilecek isimler olmalarıydı. Zira kadroya dahil edilecek isimlerden tutun, ortaya konulacak oyun fikri, alınan sonuçlar ve bunun benzeri pek çok husus hem bulunulan ülk...

Fransa 1984: Platini'nin Turnuvası

Fransa Milli Takımı, son 20 yılın en başarılı ve istikrarlı takımlarından belki de ilki... Son yıllarda yaptıkları atılımlarla Dünya Futboluna sayısız genç futbolcuyu kazandırarak, futbolcu yetiştiriciliğindeki önder futbol ülkesi olmayı başaran Fransa, özellikle modern futbolu ihtiyacı olan atletizmi, oyun görüşü ve oyun aklı ile birleştiren oyun anlayışına uygun futbolcular yetiştirdiler, bu sayede de üst üste turnuva başarıları elde ettiler. 1998 Dünya Kupası ile başlayan 26 yıllık süre içerisinde, girdikleri 14 turnuvada 2 Dünya Kupası ve 1 Avrupa şampiyonluğu yaşadılar. Bunun dışında 2 Dünya Kupası finaline ve 1 Avrupa Şampiyonası finaline de adını yazdıran Fransa, bu süreçte Zinedine Zidane, Thierry Henry, Marcel Desailly, Franck Ribery, Karim Benzema, Didier Deschamps, Patrick Vieira, Antoine Griezzman gibi oyuncuların dışında, son jenerasyonun lider oyuncuları Kylian Mbappe, Aurelien Tchouameni, Eduard Camavinga gibi oyuncuları da Dünya futboluna kazandırdılar. Çok ...

"Bir Kupa Hocası": Simone Inzaghi

Dünya futbol tarihinde bazı teknik adamlar ucu kupaya giden turnuva yollarını diğerlerinden iyi yürürler. Bu teknik adamların kilit özelliklerini reaksiyon becerisi ve soğukkanlılık olarak nitelemek mümkündür. Özellikle çift ayaklı elemelerde 90 dakika üzerine kurgulanan plan kadar, 180 dakikalık yapılan bir program da takımı başarıya götürebilir. Özellikle elinizde beklentilerin nispeten düşük olduğu kulüpler olduğunda, eşleşmeleri kazanmaya dair pragmatik ve akılcı çözümler sizi başarıya götürüyor. Bunun en önemli örneklerinden biri de, bu sezon Şampiyonlar Ligi finaline uzanan Inter. En son 2010/11 sezonunda Son 16 turunun ötesini gören Inter, geçtiğimiz 12 sezona bir de UEFA Avrupa Ligi finali sığdırmış olsa da, 2009/10 sezonunda Mourinho önderliğinde yaşadıkları peri masalını tekrarlama noktasında yetersiz kalmışlardı. 2018 ve 2021 yılları arasındaki o üç sezonda değil Kupa 1'de ilerleme kaydetmek, gruptan çıkmayı bile başaramamışlardı. 2021 yılında Antonio Conte...