Galatasaray son yıllarda etkisi en çok hissedilen transfer çalımlarından birine imza atarak, Fenerbahçe'nin uzunca bir zamandır sözleşme imzalamak için nabız yokladığı Wilfried Zaha ile anlaştı. Yalnızca Fenerbahçe'nin yoğun ilgisi değil, oyuncunun profilinin de bu transfer çalımının hacmi için etkisi büyük, zira uzun yıllardır Crystal Palace'ta forma giyen Zaha forma giydiği süre içerisinde hem İngiltere'nin büyük takımlarının hem de Avrupa'daki pek çok büyük takımın gözdesi olmuştu. 2023 senesi içerisinde Fenerbahçe ve Galatasaray'ın yanısıra, Lazio, Marsilya, Arsenal ve Suudi Arabistan liginin dolgun sözleşmelerinin de gündemine gelen Zaha, nitekim hikayesini Türkiye'de sürdürmeye devam edecek.
Transferin hacmi hepimizin takdiri, tekrar tekrar bunu dillendirmenin gerekliliği yok. Aynı zamanda yetiştiği takım da olan Crystal Palace'ta yarım sezonu Manchester United'tan kiralık 11 sezon forması giyen Wilfried Zaha, Premier Lig gibi zor bir lige nazaran mütevazı kalan bu takımın yıllardır birincil skor üreticisi oldu. Çift haneli istatistikler üretmeyi bir alışkanlık haline getirdi ve geldiğimiz noktada kulüp tarihinin en çok skor üretmiş 10 futbolcusundan birisi. Yetiştiği takımın Crystal Palace olduğu söyledik, zira Fildişi Sahilli futbolcu İngiliz futbolunda yetişip, 2 dostluk maçında oynamak üzere İngiltere Milli Takımı'ndan davet de almış bir isim. Ancak devamında 2012-2017 yılları arasında hiç davet alamamasının ardından Fildişi Sahili Milli Takımı'nı tercih ediyor. Aslında doğdu yer de, Fildişi Sahili'nin başkenti Abidjan. 4 yaşında ailesiyle beraber İngiltere'ye geliyorlar ve Zaha da futbola 12 yaşında Crystal Palace altyapısında başlıyor. Crystal Palace'ta A takıma ilk defa 2010 yılında çıkıyor ve ilk maçını da aynı yılın Mart ayında oynuyor. 17 yaşındayken sezonun kalanında Championship ve Lig kupasındaki maçları dahil olmak üzere 4 maçta oynuyor. 2010/11 sezonunda 18 yaşındayken Crystal Palace'la 42 maça çıkıp 1 Gol 5 Asist üretiyor. Bu 42 maçın pek çoğunda 90 dakika süre buluyor ve ilk defa maç ritmini bu sezonda buluyor. Ardından 2011/12 sezonunda 9 Gol 10 Asistle oynayıp ilk defa bu dönemde Crystal Palace'ın saha içi skor liderliğini alıyor. Ancak kendisiyle ilgili en önemli kırılma noktalarından biri Crystal Palace'la Premier Lig'e çıktığı 2012/13 sezonu. O sezon 8 Gol 11 Asist'le tamamlamasının yanısıra, Championship Play-Off'larında çok özel bir performans sergiliyor. Brighton'ı 2-0'la geçtikleri Play-Off yarı finalleri ikinci maçında her iki golü de atan Zaha, finalde Watford'u uzatmalarda 1-0 geçtikleri maçta da Kevin Philipps'in attığı goldeki asisti yapıyor.
Bu sezonun ardından Manchester United, Crystal Palace'ın kapısını 11,75 Milyon Euro'luk bir teklifle çalıyor ve Zaha için Manchester United dönemi başlıyordu. Zaha aslında o tarihten 2 yıl önce Alex Ferguson tarafından alınmak istenen ve Arsenal'la mücadeleye girilen bir isimdi. Ancak o dönemde transfer gerçekleşmemişti. 2013 yılında Zaha United'a katıldığında bu transfer Alex Ferguson'un emekliliğinden önce kulübe bir ikramı olarak yorumlanmıştı. Zira Zaha'nın bir genç yıldız olarak Manchester United'a katılışı, benzer bir fiyatla tam 10 yıl önce Alex Ferguson'un takıma kazandırdığı bir diğer genç yıldızı, Cristiano Ronaldo'yu hatırlatıyordu. Her iki oyuncunun da Manchester United'ın 7 numara geleneğinin bir örneği olan safkan kanat oyuncusu olarak takım kodlarına uygunluğu, çift ayak kullanımları ve adam eksiltme kabiliyetleri o dönem Zaha'nın Ronaldo'ya benzetildiği bazı faktörlerdi. Ancak Zaha'nın United macerası beklenildiği gibi gitmedi. 2013/14 sezonunda David Moyes'la başarısız bir dönem geçiren United'ta ilk yarıda beklenilenin altında kaldı ve o dönem Premier Lig'de olan Cardiff City'de yarım sezon kiralık olarak forma giydi. Tekrar United'a döndüğünde artık United'ta Louis Van Gaal dönemi başlamıştı ve Van Gaal onu kadroda düşünmediğini işin başında belirtmişti. Böylece kendisi için tekrar Crystal Palace dönemi başladı. 2014/15 sezonunun ilk yarısında bu bir kiralık anlaşmasıydı, ancak kış transfer döneminde Palace onu temelli olarak geri aldı. Geri dönüşüne yalnızca 3,80 milyon euro harcadı Palace. O dönemin United teknik direktörü Van Gaal, Zaha'nın Manchester United'a gelişinin başlı başına United için bir hata olduğunu söylüyordu. Gidişini bir hata olarak değerlendirmek mümkün, ancak Palace'a dönüşü Zaha için tam anlamıyla bir yeniden doğuş oldu. 2014/15 ve 2015/16 sezonlarında Crystal Palace'ta ortalama istatistikler sergilese de, 2016/17 sezonuyla beraber Zaha büyük oynamaya başladı. O sezon yaptığı 7 Gol 11 Asist'lik istatistikle o sezon 50 gol atan Palace'ın gollerinin 1/3'üne direkt etki etti Zaha. Ardından gelen sezonlarda, Crystal Palace'ın Premier Lig'in 31 golle en az gol atan takımı olduğu 2019/20 sezonu dışarıda bırakılmak üzere Zaha, bir daha çift haneli skor katkısının aşağısına düşmedi. Ligde mütevazı kadro yapısıyla bir noktaya sabitlenen Crystal Palace'ın fark yaratan oyuncusu oldu ve yıllarca futbolseverlerin ''Zaha neden halen Crystal Palace'ta oynuyor?'' sorularının muhattabı oldu. Nitekim 2023 senesiyle birlikte Palace'la sözleşmesi biten Zaha, Londra ekibinden ayrılıyor ve bu beni ve tüm Türk futbolseverleri şaşırtacağı üzere Türkiye'ye, Galatasaray'a oluyor.
Peki Zaha nasıl bir oyuncu profiline sahip. Zaha daha önce bahsettiğim gibi, geleneksel kanat oyuncusu özelliklerine yakın bir isim. Oyun hacmi genel hatlarıyla 2. bölgenin sol kenarının başlangıcı ile 3. bölgenin sol kenarının bitişi arasında olan, bire bir hücum aksiyonunda bulunan ve rakip bek oyuncularıyla direkt ilişki kuran bir kanat oyuncusu. Roy Hodgson'ın oyununda daha topu hücuma taşıyan, uzun toplarla ve diyagonal koşularla merkeze bağlanan bir oyuna sahipti. Patrick Vieira'nın oyununda kendisinin rolü değişmedi ancak özellikle Odsonne Eduoard'ın santrafor oyuncusu olarak denkleme katıldığı bu oyunda, Eduoard'ı da merkezde topla buluşturmaya dönük aksiyon alan bir yapıya entegre oldu. Rakip bek oyuncuları ile direkt ilişkisinden bahsettik, bu bağlamda kendisinin en çok faul kazanan oyunculardan biri olduğundan ve oyun kesildiğinde duran top kazanarak oyunu açma lüksünü kazandıran biri olduğundan bahsetmemiz gerekiyor. Kariyerinde sağ kanat oyuncusu olarak da oynadı, ancak ceza sahasına inmek için kanal bulabildiği sol kanata geçtikten sonra kariyerini başka bir boyuta taşıdı. Skora yakınlığı, bitiricilik becerisi gibi özelliklerini de kendisi ile ilgili bir artı olarak sayabilirken, kendisi ile ilgili en büyük dezavantaj olarak aktarılan savunmaya katkısına da bir parantez açmak gerekiyor. Aktarıldığı gibi Zaha, defansif geçişlerde tam bir baş belası. Özellikle Crystal Palace'ta Tyrick Mitchell'la matchlendiğinde inanılmaz bir defansif zaafiyet yarattı. Geçiş hücumunda veyahut oyun sıkıştığında 2. bölgenin başlangıcından topu taşımak noktasında büyük bir zaafiyet yaratacağını düşünmüyorum ancak her iki bek oyuncusunun da hücumcu bek oyuncuları olması bu bağlamda endişelendiren bir faktör.
Böylece oyuncunun Galatasaray'da nasıl konumlandırılacağına geçebiliriz. Çünkü bu mesele biraz karışık. Bahsettiğim gibi kariyerinde sağ kanat oynamış olsa da, esas kariyerini çıkışa geçirdiği yer sol kanat ve o bölgede kendisi ile benzer profile sahip, sağ kanat oynama deneyimi olmayan Kerem var. Yine de kendisinin sağ kanatta oynadığını farz ederek bu sefer oluşacak tabloyu inceleyelim. Zaha'nın sağ kanatta olması demek, Zaniolo'nun orta alana geçmesi demek, ki bu durum orta saha yapısının inanılmaz derecede hücumcu olacağı anlamına geliyor. Orta sahaya yapılacak uygun profilli bir oyuncuyla, orta alanda yaşanacak krizin çözüldüğünü varsayalım, bu sefer de kenarlardan oluşacak arka alan boşlukları devreye giriyor. Zira geçtiğimiz sezon o bölgede oynayan Sacha Boey derine indiğinde, Rashica bir kanat bek gibi derine çekilmiş, Kerem'in de merkeze çekildiği bir denklemle oluşabilecek boşluklar önlenmişti. Bu denklemde sol bek oyuncularının Dubois ve Adekugbe olduğuna da parantez açmak gerekiyor, artık sol bek oyuncunuz Avrupa'nın en iyi ofansif bek oyuncularından Angelino, dolayısıyla gerek arka alanda bir hat kurmak noktasında, gerekse Süper Lig'de fazlaca rastgeldiğimiz hareketli kanat oyuncularına bir antitez oluşturmak farz oluyor. Bu durumda tüm bu yıldızları aynı anda sahaya sürebildiğiniz bir formül oluşturmak gerekiyor, ki bunu sağlamak için asgari surette ''box to box'' özellikleri taşıyan bir orta saha oyuncusuna ihtiyaç var ve en azından bir oyuncunun da defansif özelliklerinin bu sezon sivrildiğine tanıklık edeceğiz. Bu oldukça zor formül bulunduğu takdirde, Zaha'nın Icardi ile kuracağı ortaklığı izlemek çok keyifli olacak. Umuyorum ki bu transfer ligimizin marka değerine katkı sağlar.