Beşiktaş, son yılların en yoğun ve karışık yıllarından birini geçirdi. Geçtiğimiz sezonu beş ayrı teknik adam yönetiminde, kongre süreci yaşayarak geçiren takım, Avrupa yarışına erken veda ettiği gibi, ligde rakipleri Fenerbahçe ve Galatasaray'ın da hayli gerisinde tamamladı. Buna rağmen, Serdar Topraktepe yönetiminde tamamladıkları sezonu Türkiye Kupası zaferi ile taçlandırmayı başaran Beşiktaş için, yeni sezona ve baştan yapılacak yeni bir planlamaya en azından bir kupa başarısıyla girmek önemliydi. Geçtiğimiz sezon Beşiktaş'ın kadro yapısının yetersizliği dışında yaşadığı en önemli eksikliklerden bence ilki, Beşiktaş'ın belli bir oyun düzlemi üzerinde oynama alışamayacak kadar çok teknik adam ve tercih değişikliği yaşamasıydı. Gelişen süreçte Beşiktaş'ın kadro yapısının hemen hemen her üyesi birden çok mevkide değerlendirilmiş, bu oyuncuların Beşiktaş'ın oyun yapısındaki ideal kullanılış biçimlerinin belirlenmesi noktasında süreç pozitif işlememiş ve Beşiktaş bir kafa karışıklığına sürüklenmişti. Yeni başkan Hasan Arat'ın sporun içinden gelen bir kişi olması ve kampanya sürecindeki söylemleri nedeniyle, Beşiktaş'ın sporun gerçeklikleri neticesinde bir yönetim denklemi içerisine gireceğini düşünen taraftar, başkanın sezon özelinde yaşadığı durumdan memnun değil ve Hasan Arat'ın yeni sezon planlamasını pozitif futbol değerleri üzerine kurulmasını bekliyor.
Hasan Arat da bu beklentinin farkında olacak ki, teknik adam tercihini planlamacı ve uzun vadeli projelerde görev verilebilecek bir isim üzerinde yaptı. Teknik adamlarla görüşülen bir aylık süreçte, Sergen Yalçın ve Şenol Güneş ve Slaven Bilic gibi camianın tanıdığı isimler dışında, Nuri Şahin gibi teknik adamlıkta yeni ve potansiyelli isimlerle de görüşüldüğü iddia edildi. Ancak bahsettiğimiz üzere bu isimlerin arasında sıyrılan profil, biraz farklıydı; Giovanni van Bronckhorst... Beşiktaş'ın geçtiğimiz kış ayında da görüştüğü van Bronckhorst, o dönem teknik ekibinin en kilit ismi olan Jean-Paul van Gastel'in NAC Breda'da teknik adamlık görevi yapması sebebiyle bir takım çalıştırma fikrine sıcak bakmamıştı. Yapılan yeni görüşmede van Gastel'in, van Bronckhorst'un ekibine geri dönmeye sıcak bakması ve devamında Hollandalı hocanın projeye ikna edilmesi bu anlaşmadaki kilit sebepler oldu. Peki, kim bu van Bronckhorst? Hollandalı teknik adam 1975 doğumlu, 49 yaşındaki bir futbol adamı... Futbolculuk kariyerine, altyapısından yetiştiği Feyenoord'ta başlıyor, akabinde Glasgow Rangers, Arsenal ve Barcelona'da forma giyiyor. Bir sol bek oyuncusu olarak, mevkisinde yakın dönemi iyi futbolcularından olan van Bronckhorst, 106'sı Hollanda Milli Takımında olmak üzere, 702 maça çıktığı kariyerini 2010 Dünya Kupası'nın ardından altyapısından yetiştiği Feyenoord'ta noktalıyor. 35 yaşında futbolculuk kariyerini tamamlayan Hollandalı futbol adamı, futbolu bıraktıktan 1 yıl sonra, Feyenoord'ta göreve gelen Ronald Koeman'ın yardımcısı olarak göreve başlıyor. 2012 yılında 1 yıllığına takımın hem yardımcı antrenörü, hem de U21 takımının hocası olarak görev yapan, van Bronckhorst, Ronald Koeman'ın 118, Fred Rutten'in 47 maç yardımcılığını yapıyor. 2014/15 sezonunda Fred Rutten yönetiminde ligi 4. tamamlayan Feyenoord, beklentilerin altında kalarak, 52 yaşındaki teknik adamla yollarını ayırıyor. O dönem 40 yaşında olan yardımcı antrenör Giovanni van Bronckhorst, Rutten'den doğan boşlukta birinci adamlık görevine terfi ediyor. Göreve geldiğinde hayli kısıtlı bir kadrosu olan van Bronckhorst, takımın en büyük potansiyeli Jordy Clasie'yi 15 milyon €'ya Southampton'a satarak kulübe kaynak yaratıyor. Sezonu en yüksek istatistikle tamamlayan Colin-Kazım'ı Celtic'e, Elvis Manu'yu Brighton'a, Boethius'u Basel'e, takımın birincil hücum alternatiflerinden te Vrede'yi Heerenveen'e satıyor. Yerlerine Fenerbahçe'den Dirk Kuyt, Groningen'den Eric Botteghin, Vitesse'den Marko Vejinovic ve Werder Bremen'den Eljero Elia gibi isimleri transfer eden Bronckhorst, Terence Kongolo, Sven Van Beek, Rick Karsdorp ve Tonny Vilhena gibi takımın halihazır kadrosunda bulunan yaş ortalaması hayli genç oyunculardan oluşan bir iskelet oluşturuyor. Dirk Kuyt'un 19 gol 3 asistle lideri olduğu takımda, 21 yaşındaki Tonny Vilhena 5 gol 4 asist, 1.50 milyon €'ya ADO Den Haag'tan transfer edilen Michiel Kramer 14 gol 4 asist ve takımın 21 yaşındaki sağ beki 10 asistle katkı veriyor. Göreve geldiği 2015/16 sezonunu 3. sırada tamamlayan Feyenoord, bunun yanında Hollanda kupasını kazanmayı da başarıyordu. Van Bronckhorst, ilk sezonunda Feyenoord'a kupa kazandırmıştı ve kurduğu kadro ciddi bir potansiyel vaat ediyordu. Ertesi sezon takıma Copenhag'tan Nicolai Jorgensen'i 3.5 milyon €'ya transfer eden Feyenoord, bunun dışında Steven Berghuis'i Watford'tan kiralamak dışında takımın iskeletini korumayı tercih ediyor. O sezon Ajax'la son haftaya kadar şampiyonluk mücadelesi veren Feyenoord, Ajax'ın 1 puan önünde 82 puanla şampiyonluk ipini göğüslüyordu. Copenhag'tan yalnızca 3.5 milyon € bedelle transfer edilen 26 yaşındaki Nicolai Jorgensen 21 Gol 11 Asist'le yıldızlaşıyor, van Bronckhorst mütevazı bütçelerle kurulan kadrosunun hemen hemen her oyuncusundan verim almayı başararak, 17 yıl sonra Feyenoord'a şampiyonluk yaşatıyordu. O yaz Karsdorp'u 16 milyon €'ya Roma'ya, Kongolo'yu 15 milyon €'ya Monaco'ya satan Feyenoord, ciddi bir gelir elde ediyordu. Takıma transfer ettiği Steven Berghuis, Jerry St. Juste, Sam Larsson gibi pek çok oyuncudan iyi verimler elde eden van Bronckhorst, şampiyonluk başarısından sonra 2 sezon daha çalıştırdığı Feyenoord'la ilk 2 sıraya giremese de, 1 Hollanda Kupası ve 2 Hollanda Süper Kupasını daha Feyenoord'un müzesine kazandırıyordu. 2019 yılında görevinden ayrılan Van Bronckhorst 7 aylık bir süre için takım çalıştırmıyor, ardından 2020 yılının Ocak ayında Çin Ligi takımlarından Guangzhou City'nin başına geçti. Pandemi krizinin patlamasının ardından Çin'de 2020 sezonunun iptal edilmesiyle, bu takımda yalnızca 23 maça çıkan Van Bronckhorst, Aralık ayında Çin temsilcisinden ayrıldı. Tekrar bir dinlenme sürecine geçen 46 yaşındaki teknik adam, 2021 yılının Kasım ayında Steven Gerrard'la yollarını ayıran Rangers'ın başına geçti. Alfredo Morelos, Ryan Kent, Amad Diallo ve James Tavernier gibi oyunculardan oluşan kadrosuyla İskoçya Ligi'nin son şampiyonu olan Rangers'ta sezonu Celtic ardından 2. tamamlayan Van Bronckhorst'un takımı, buna rağmen Avrupa Ligi'nde Borussia Dortmund, Kızılyıldız, Braga ve Red Bull Leipzig gibi takımları eleyerek finale yükseliyordu. Rakibi Eintrach Frankfurt karşısında 57. dakikada Joe Aribo'nun golüyle öne de geçmesine rağmen, 69. dakikada Borre'nin golüne engel olamayan Rangers, uzatmalara ve penaltılara giden maçta penaltılar sonucunda Alman temsilcisine mağlup oluyordu. Sezonu bir de İskoçya Kupası zaferiyle tamamlayan Rangers, ligde zafere ulaşamasa da, sezon genelinde gösterdiği iyi performansı ve dereceyi bir teselli olarak görüyordu. Ertesi sezon Şampiyonlar Ligi'nde Liverpool, Napoli ve Ajax'ın olduğu grupta mücadele eden Van Bronckhorst'un öğrencileri, grupta puan dahi alamıyor ve Liverpool'a karşı evinde 7-1 gibi çarpıcı bir skorla mağlup oluyordu. Buna Ajax ve Napoli'ye karşı alınan farklı mağlubiyetler ve ligin 6. haftasında Celtic Park'ta yaşanan 4-0'lık hezimet taraftarı öfkelendiriyor, bir St. Mirren deplasmanında yaşanan beraberliğin ardından Van Bronckhorst'un görevine son veriliyordu. 2022'nin Kasım ayında yaşanan Rangers vedasının ardından, 18 aylık bir süredir takım yönetmekten uzak olan Van Bronckhorst, artık Süper Lig'de Beşiktaş'ın başında...
Kariyerine göz attığımız Van Bronckhorst'un, oyun felsefesine ve yaklaşımına göz atmalıyız şimdi de... Van Bronckhorst, Hollandalı futbol ekolünün ürünlerinden bir tanesi... Pozisyon merkezli, agresif bir oyun tercihi olan Van Bronckhorst için orta sahanın önemi çok büyük. Ön alanda konumlanan bir takım çizgisi kuran Van Bronckhorst, takımlarında çift pivot ve bir ofansif karakterli orta sahadan oluşan hatlarla çalıştı. Feyenoord'ta Toornstra, Tonny Vilhena ve Karim Al-Ahmadi'yle kurduğu bu hat, Rangers'ta Glen Camara, John Lundstram ve Ryan Jack'ten oluşuyordu. Sıklıkla 4-3-3'ün çeşitli varyasyonlarını kullanan Van Bronckhorst takımları, 4-2-3-1 ve savunma yerleşiminde 4-4-2 gibi pozisyonlanmalara da evrilebiliyor. "Ortodoks Bek" oyuncusu profili olarak tanımlanan, defansın kenarından box-to-box oyunu oynayan bekleri sıklıkla tercih eden Van Bronckhorst, kariyerinde buna benzer profile sahip Rick Karsdorp ve James Tavernier gibi isimleri tercih etti. Hücum setinde çizgi üzerinde yer verdiği bu oyun yerleşimine bir diğer etkisi de, kanatların aldığı pozisyon... Feyenoord'ta Eljero Elia, Rangers'ta Ryan Kent'in üzerinde gördüğümüz merkeze devrilen, ceza sahasına yakın kanat profili, kenar bindirmeleri yapan bir hücumcu bekle birleşince, hücumda Van Bronckhorst'un elini güçlendiriyor. Rakibinin merkezdeki gücüne dayalı olarak zaman zaman uzun topu da bir plan olarak kullanan Van Bronckhorst takımlarında, bu daha çok kenardan ön alana dikey uzun toplarla yaşanıyor. Yakın dönemde daha çok hareketli ve üçüncü bölgeyi bütünüyle kullanan santraforlara yönelen Van Bronckhorst, geçmişte planlama içerisinde Nicolai Jorgensen gibi pivot santraforlara da yer vermişti. Ayrıca, özellikle değişen ve gelişen futbol standartlarına dayalı olarak çeşitliliği, oyun varyasyonunu da merkeze alan bir hoca profili olduğu için, böylesi bir teknik adamla çalışmak her zaman yoğun bir sabır ve istikrar gibi bazı kodları beraberinde getiriyor.
Toparlamak gerekirse, Van Bronckhorst futbolun içinde yeni döneminin bir teknik adam örneklerinden... Günümüzde pek çok takımın yönelmek isteyeceği bir felsefeye ve ajandaya bağlı olan Van Bronckhorst, bahsettiğim gibi oynanması zor bir oyun anlayışı üzerinde duruyor. Süre verildiği takdirde, sürekliliği olan bir anlayışı tesis etmesi mümkün, ancak futbol sistemimizin daha kısa vadeli başarı odaklı, sabırsız hareket eden bir mekanizma üzerinde durduğunu düşünürsek, Van Bronckhorst isminin getireceklerine bir sabır duyulacağını ve bir sistemi beraberinde getireceğini düşünmek bana hayalperestlik gibi geliyor. Zira daha öncesinde Valerien Ismael'de, Philip Cocu'ya, Vicente Del Bosque'ye, Frank Rijkaard'a ve Guus Hiddink'e verilemeyen sabrın, başarısız bir sezon geçiren ve pek çok kez planlarını yazıp bozan bir Beşiktaş'ın bugününde verileceğini beklemek hayli zor. Ama Van Bronckhorst bir projeye ikna edilmiş, Beşiktaş'a inandırılmışsa bu da bir adım atıldığının göstergesidir. Van Bronckhorst'un futbolumuza katkısının olmasını temenni ediyorum.